Arkadaşlar merhaba,
İncelemeyi tekrar güncelleyeceğim. Fikir vermesi açısından bir konu olsun istedim. İnternette daha bilindik bir site olan Rtings'te bile incelemesi bulunmuyor.
Teknik incelemeden ziyada kıyaslama, kişisel deneyimlerim ve tavsiyelerim şeklinde bir inceleme olacak.
Görüntü Kalitesi
31,5" 3. nesil QD-OLED panele sahip ilk monitörlerden birisi. İlk nesil QD-OLED'lerin pixel diziliminden dolayı yazıların okunması ile ilgili şikayetler vardı. Bu monitörde böyle bir sorun bulunmuyor. Yazılar ve ufak detaylar oldukça net. Panelin kaplaması parlak (glossy) olduğundan zaten bambaşka bir deneyim elde ediyorsunuz. Alışkın olduğunuz ekranın önünde perde gibi kirli izler bu monitörde yok.
Renkler
Renk konusunda bu monitör size çok fazla seçenek sunuyor. Özellikle monitör bize fabrikadan mükemmele yakın bir kalibrasyon ile geliyor. Eğer diğer oyun, film modlarını kullanmak istemezseniz monitör size birebir gerçek renkleri verebiliyor.
Bu konuda Delta E ≦2 değerine sahip, bu değer ise insan gözünün gördüğü doğru renk ile monitörün gösterdiği rengin arasındaki farkın ölçüldüğü bir değer. Yani mükemmele yakın bir değere sahip.
Benim monitörüme sahip kalibrasyon raporunu da monitörün kendi menüsüne eklemişler.
Parlaklık
Monitörün parlaklığı fazlasıyla yeterli seviyede. Hatta ben %70'in üzerine hiç geçmedim diyebilirim.
Tamamen beyaz ekran ile 250nit, ortalama bir film sahnesinde ise maksimum 450-500 nit seviyesine kadar çıkabiliyor. HDR modunda ufak detaylar ise 1000 nit seviyesine ulaşabiliyor.
Monitör VESA DisplayHDR 400 True Black sertifikasına sahip. Ayrıca daha sonradan aktifleşecek olan Dolby Vision özellğine de sahip.
Bağlantı Seçenekleri
2 adet HDMI 2.1 48gbps
1 adet DP 1.4 (DSC)
1 adet Type-C USB 3.2 90W
3 adet Type-A USB 3.2 Gen 1
Bağlantı olarak HDMI kullanmak zorunda sayılırız. Her ne kadar DP kullansanız da bir fark olmaz muhtemelen ancak sanıldığı gibi DP, HDMI'dan iyi değiş şu sıralar. Ya da şöyle diyelim, HDMI 2.1 > DP 1.4
OLED Care
OLED'lerde korkulan dezavantaj. OLED Burn-in...
Bu konuda öncelikle Asus bu monitöre burn-in dahil olmak üzere 3 yıl garanti vermektedir.
İster monitörün menüsünden ister masaüstü uygulamasından çeşitli ayarlar ile monitörün ömrünü ekstra uzatabilirsiniz.
Öncelikle monitör siz farketmeden pixelleri kaydırarak sabit görüntülerin monitöre zarar vermesini engelliyor.
2-4-8 saatlik zaman dilimlerinde hatırlatma ayarlayarak Pixel Temizleme işlemi yapabiliyor. Bu esnada görüntü karanlık oluyor ancak sürekli olarak tüm pixelleri tek tek aç kapa yaparak temizliğini gerçekleştiriyor. Yaklaşık 5-6 dk sürmekte.
Homojen Parlaklık ayarı ile parlaklık farkını minumuma indirerek bazı gölgelerin abartı parlayıp hem gözünüzü rahatsız etmesini engelliyor hem de burn-in olma riskini azaltıyor.
Peki bu kadar seçenek sunuldu bize, ama bunları yapmadık. Hemen burn-in oluşur mu? Tabii ki bunun belli başlı oluşması için gerekli durumları var. O kadar kolay değil.
1. olarak monitör parlaklığı sürekli %100'de olmalı ve saatlerce monitör açık kalmalı. Ekranda sabit kalan görüntüler bu şekilde ekrana burn-in olarak yapışabilmekte.
Kısaca normal bir oyuncu kullanımında, ya da %50 civarı parlaklıkta kullanımda başınıza hiç bir sıkıntı açmayacaktır.
Kişisel Görüşüm
Yazının başında da dediğim gibi. Teknik incelemeleri pek sevmem. Kıyaslama ve tavsiye vermeyi daha çok severim.
Bu monitörü almadan önce Asus Rog Swift PG278QR kullanmaktaydım. Zamanının en iyi TN panel monitörü kendisi ama artık demode oldu. Sonrasında yine monitör arayışım oldu.
Asus PG32UCDM stoklarını beklerken Samsung Neo G7 32" 4K 165Hz Mini-LED panele sahip curved bir monitör almıştım. Ancak inanın bana Mini-Led'lerin OLED teknolojisini taklit etme yeteneği berbat. Arka aydınlatmanın açılıp kapanışı sizi ve gözünüzü sürekli rahatsız ediyor. Ayrıca curved olduğundan masada devasa yer kaplayıp gözünüzün önünde kocaman 32" bir ekrana bakıyorsunuz . 1 hafta dayanabildim ve iade ettim...
Asus PG32UCDM eğer bütçenize uygun bir seçenek ise alıp alabileceğiniz en iyi monitör şuanda.
32" lik bir Apple ya da Samsung OLED tablete bakıyor gibisiniz. Her şey çok canlı, çok net.
Ekranda parlak yansıma önleyici kaplama var. Bu sayede hem yansımayı azaltıyor hem de ekranın önündeki perde gibi lekeli izleri kaldırıyor.
Monitör 240hz bilindiği üzere ama bakın, OLED monitörleri tamamen farklı bir kıyaslama sayfasına yazın.
Bu monitördeki hız, diğer hiç bir IPS monitörde yok. 0.03ms ne olabilir diyebilirsiniz. Kullanınca fark edebilirsiniz sadece...
Hani millet diyor ya, 144Hz sonrası hızları fark edemiyoruz zaten, veya 144hz ile 240hz arası çok fark yok vs.
240Hz IPS ile 240Hz OLED arasında bile fark edilebilir fark var.
Monitör aşırı hızlı. Input lag yok gibi bir şey. Her şey anlık yaşanıyor. Hani derler ya basmadan geliyor görüntü. Tam da öyle...
Peki bu kadar saydık. Hatta sayamadıklarım daha da fazla...
Ne kadar bu alet?
Bulabilirseniz 60 bin TL civarında satılıyor şuan.
Stoklara geldiği gibi bitiyor.
Hem oyun, hem profosyonel amaçla kullanacağım diyorsanız, bütçe derdiniz yoksa tercih edebilirsiniz.
Bir de arkadaşlar şunu unutmayın. Bilgisayar toplarken ana bütçeyi hep ekran kartına yığıyorsunuz. Yanlışta yapmıyorsunuz ancak monitöre gerekli değeri vermiyorsunuz.
full hd 144hz üzeri olsun yeter kafasında bir çok arkadaş halen. Bu çok yanlış.
Veya güzel monitör almaktansa full ayarlarda oynarım daha iyi düşüncesi var. Bu da yanlış.
Monitörü kötü tercih edip, ekran kartını 4090 alsanız bile alacağınız görüntü iyi olmayacak. Zaten kötü bir görüntüye bakacaksınız.
Ekran kartını 1-2 tık düşürüp, kaliteli bir monitör tercih ederseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Örnek vermem gerekirse bu monitörde oyunları düşük ayarda oynasanız bile mükemmel görüntü kalitesi vermekte. Kaldı ki full ayarda da oynayabiliyorum.
Amacım sadece tavsiye vermekti. Gidin illa bu monitörden alın diyemem ama monitörü geri plana atmayın.
Ayrıca Asus'un kendi ürün sayfası da oldukça detaylı tanıtıma sahip;
İncelemeyi tekrar güncelleyeceğim. Fikir vermesi açısından bir konu olsun istedim. İnternette daha bilindik bir site olan Rtings'te bile incelemesi bulunmuyor.
Teknik incelemeden ziyada kıyaslama, kişisel deneyimlerim ve tavsiyelerim şeklinde bir inceleme olacak.
Görüntü Kalitesi
31,5" 3. nesil QD-OLED panele sahip ilk monitörlerden birisi. İlk nesil QD-OLED'lerin pixel diziliminden dolayı yazıların okunması ile ilgili şikayetler vardı. Bu monitörde böyle bir sorun bulunmuyor. Yazılar ve ufak detaylar oldukça net. Panelin kaplaması parlak (glossy) olduğundan zaten bambaşka bir deneyim elde ediyorsunuz. Alışkın olduğunuz ekranın önünde perde gibi kirli izler bu monitörde yok.
Renkler
Renk konusunda bu monitör size çok fazla seçenek sunuyor. Özellikle monitör bize fabrikadan mükemmele yakın bir kalibrasyon ile geliyor. Eğer diğer oyun, film modlarını kullanmak istemezseniz monitör size birebir gerçek renkleri verebiliyor.
Bu konuda Delta E ≦2 değerine sahip, bu değer ise insan gözünün gördüğü doğru renk ile monitörün gösterdiği rengin arasındaki farkın ölçüldüğü bir değer. Yani mükemmele yakın bir değere sahip.
Benim monitörüme sahip kalibrasyon raporunu da monitörün kendi menüsüne eklemişler.
Parlaklık
Monitörün parlaklığı fazlasıyla yeterli seviyede. Hatta ben %70'in üzerine hiç geçmedim diyebilirim.
Tamamen beyaz ekran ile 250nit, ortalama bir film sahnesinde ise maksimum 450-500 nit seviyesine kadar çıkabiliyor. HDR modunda ufak detaylar ise 1000 nit seviyesine ulaşabiliyor.
Monitör VESA DisplayHDR 400 True Black sertifikasına sahip. Ayrıca daha sonradan aktifleşecek olan Dolby Vision özellğine de sahip.
Bağlantı Seçenekleri
2 adet HDMI 2.1 48gbps
1 adet DP 1.4 (DSC)
1 adet Type-C USB 3.2 90W
3 adet Type-A USB 3.2 Gen 1
Bağlantı olarak HDMI kullanmak zorunda sayılırız. Her ne kadar DP kullansanız da bir fark olmaz muhtemelen ancak sanıldığı gibi DP, HDMI'dan iyi değiş şu sıralar. Ya da şöyle diyelim, HDMI 2.1 > DP 1.4
OLED Care
OLED'lerde korkulan dezavantaj. OLED Burn-in...
Bu konuda öncelikle Asus bu monitöre burn-in dahil olmak üzere 3 yıl garanti vermektedir.
İster monitörün menüsünden ister masaüstü uygulamasından çeşitli ayarlar ile monitörün ömrünü ekstra uzatabilirsiniz.
Öncelikle monitör siz farketmeden pixelleri kaydırarak sabit görüntülerin monitöre zarar vermesini engelliyor.
2-4-8 saatlik zaman dilimlerinde hatırlatma ayarlayarak Pixel Temizleme işlemi yapabiliyor. Bu esnada görüntü karanlık oluyor ancak sürekli olarak tüm pixelleri tek tek aç kapa yaparak temizliğini gerçekleştiriyor. Yaklaşık 5-6 dk sürmekte.
Homojen Parlaklık ayarı ile parlaklık farkını minumuma indirerek bazı gölgelerin abartı parlayıp hem gözünüzü rahatsız etmesini engelliyor hem de burn-in olma riskini azaltıyor.
Peki bu kadar seçenek sunuldu bize, ama bunları yapmadık. Hemen burn-in oluşur mu? Tabii ki bunun belli başlı oluşması için gerekli durumları var. O kadar kolay değil.
1. olarak monitör parlaklığı sürekli %100'de olmalı ve saatlerce monitör açık kalmalı. Ekranda sabit kalan görüntüler bu şekilde ekrana burn-in olarak yapışabilmekte.
Kısaca normal bir oyuncu kullanımında, ya da %50 civarı parlaklıkta kullanımda başınıza hiç bir sıkıntı açmayacaktır.
Kişisel Görüşüm
Yazının başında da dediğim gibi. Teknik incelemeleri pek sevmem. Kıyaslama ve tavsiye vermeyi daha çok severim.
Bu monitörü almadan önce Asus Rog Swift PG278QR kullanmaktaydım. Zamanının en iyi TN panel monitörü kendisi ama artık demode oldu. Sonrasında yine monitör arayışım oldu.
Asus PG32UCDM stoklarını beklerken Samsung Neo G7 32" 4K 165Hz Mini-LED panele sahip curved bir monitör almıştım. Ancak inanın bana Mini-Led'lerin OLED teknolojisini taklit etme yeteneği berbat. Arka aydınlatmanın açılıp kapanışı sizi ve gözünüzü sürekli rahatsız ediyor. Ayrıca curved olduğundan masada devasa yer kaplayıp gözünüzün önünde kocaman 32" bir ekrana bakıyorsunuz . 1 hafta dayanabildim ve iade ettim...
Asus PG32UCDM eğer bütçenize uygun bir seçenek ise alıp alabileceğiniz en iyi monitör şuanda.
32" lik bir Apple ya da Samsung OLED tablete bakıyor gibisiniz. Her şey çok canlı, çok net.
Ekranda parlak yansıma önleyici kaplama var. Bu sayede hem yansımayı azaltıyor hem de ekranın önündeki perde gibi lekeli izleri kaldırıyor.
Monitör 240hz bilindiği üzere ama bakın, OLED monitörleri tamamen farklı bir kıyaslama sayfasına yazın.
Bu monitördeki hız, diğer hiç bir IPS monitörde yok. 0.03ms ne olabilir diyebilirsiniz. Kullanınca fark edebilirsiniz sadece...
Hani millet diyor ya, 144Hz sonrası hızları fark edemiyoruz zaten, veya 144hz ile 240hz arası çok fark yok vs.
240Hz IPS ile 240Hz OLED arasında bile fark edilebilir fark var.
Monitör aşırı hızlı. Input lag yok gibi bir şey. Her şey anlık yaşanıyor. Hani derler ya basmadan geliyor görüntü. Tam da öyle...
Peki bu kadar saydık. Hatta sayamadıklarım daha da fazla...
Ne kadar bu alet?
Bulabilirseniz 60 bin TL civarında satılıyor şuan.
Stoklara geldiği gibi bitiyor.
Hem oyun, hem profosyonel amaçla kullanacağım diyorsanız, bütçe derdiniz yoksa tercih edebilirsiniz.
Bir de arkadaşlar şunu unutmayın. Bilgisayar toplarken ana bütçeyi hep ekran kartına yığıyorsunuz. Yanlışta yapmıyorsunuz ancak monitöre gerekli değeri vermiyorsunuz.
full hd 144hz üzeri olsun yeter kafasında bir çok arkadaş halen. Bu çok yanlış.
Veya güzel monitör almaktansa full ayarlarda oynarım daha iyi düşüncesi var. Bu da yanlış.
Monitörü kötü tercih edip, ekran kartını 4090 alsanız bile alacağınız görüntü iyi olmayacak. Zaten kötü bir görüntüye bakacaksınız.
Ekran kartını 1-2 tık düşürüp, kaliteli bir monitör tercih ederseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Örnek vermem gerekirse bu monitörde oyunları düşük ayarda oynasanız bile mükemmel görüntü kalitesi vermekte. Kaldı ki full ayarda da oynayabiliyorum.
Amacım sadece tavsiye vermekti. Gidin illa bu monitörden alın diyemem ama monitörü geri plana atmayın.
Ayrıca Asus'un kendi ürün sayfası da oldukça detaylı tanıtıma sahip;