Bu rehberimizde PC'lerde kullandığımız PSU'lar hakkında yanlış bilinen birkaç noktayı aydınlatacağız, çoğu basit konular üzerinde olacak ancak ara ara tekniğe inilebilir.
S1: Verimlilik sertifikası olan PSU'lar belli bir kalitenin üzerinde iken sertifikası olmayanlar kalite standartlarının altında kalıyor, bu sertifikayı bir PSU seçerken önemli kılar.
C1: Öncelikle, sertifikası olan bir ünitenin kaliteli/güvenli olması ile kaliteli/güvenli bir ünitenin sertifikalı olması arasındaki farkı anlamalıyız. Ayrıca PSU'larda kalite çoğunlukla sisteme paralel olarak gelişen beklenti üzerine seçilir, kullandığınız üst seviye donanımlara tutup da VX Plus gibi düşük kalibre bir PSU tercih ederseniz orada çuvallarsınız; lakin VX Plus APU veya düşük kalibre sistemler için tercih edilebilecek bütçe dostu bir PSU. Aynı şekilde düşük kalibre sisteme de AX1600i veya Prime TX-1600 gibi piyasanın en iyi PSU'larından birini takarsanız burada sisteme kötü bir şey olmasa da para konusunda boş yatırım olur.
Beklenti mevzusu işin bir tarafında dursun, biz sertifikadan devam edelim. PSU'larda verimlilik çoğu şekilde arttırılabilir. 12V FET'lerini trafoya yakın konumlandırmak bile verimliliği arttırır, hiçbir masraf yapmadan bir tasarım hamlesi ile verimlilik yükseltilebilir. Kullanılan platform da aynı şekilde verimliliğe etki eder. AX1600i eğer bugün RM-X serisinden daha iyi ise, bunu sertifikalarına vs değil tasarımına borçludur. O yüzden verimliliğe ve sertifikaya bir PSU seçerken çok da peygamber sözüymüş gibi dikkat etmenize gerek yok. Yani XPG Pylon gibi bir üniteye sahip olabilecekken tutup da Gold sertifikalı diye WPM Gold Zero'yu tercih etmeyin, XPG Pylon PCB, tasarım ve performans itibari ile WPM Gold Zero'yu sollayan bir ünite.
S2: "X" marka her zaman en iyi PSU'ları üretir.
C2: Bir PSU'nun üreticisi her zaman markası olmayabilir. Bugün TR piyasasında çokça Corsair PSU görmekteyiz, ancak hiçbiri Corsair'ın kendi ürettiği üniteler değil. Üst-orta seviye ünitelerde çoğunlukla CWT, bütçe dostu-giriş seviye üniteler için de genelde HEC, Great Wall gibi üreticiler ile çalışır Corsair. Bir başka örnek olan Cooler Master da Gospower, Delta Electronics gibi üreticiler ile çalışır. Bu liste daha uzatılabilir.
Markaya bakıyorsanız şunu bilin ki, garanti ve ürün desteği harici bir katkısını görmezsiniz çoğunlukla. Çok nadiren bazen Corsair gibi markaların mühendisleri üreticiler ile ortaklaşa çalışıp PSU'nun platformunda modifikasyon yapabiliyor, dolayısı ile kullanılan platform Corsair'a özel oluyor gibi. Bir PSU'nun üreticisini öğrenmek için inceleme bakmanız gerek, veya gözünüz tecrübeli ise platforma ve tasarıma bakarak anlayabilirsiniz. Üreticilerin kendilerine özel birtakım tasarım imzaları oluyor.
S3: Korumalar tam, alınır.
C3: Bu da çok gördüğüm bir başka eksik yargı, bir PSU'da korumaların var olması güzeldir ve olmalıdır da, ancak korumaların optimizasyonları da korumaların varlığı kadar önemlidir. Revize edilmeden önceki Gigabyte P-GM serisi ünitelerin patlama sebepleri arasında yanlış koruma optimizasyonu bulunmaktadır. "Bunu biz nasıl anlayabiliriz" diye soruyorsanız, inceleme bakmalısınız. Kendiniz de test edebilirsiniz ama laboratuvar tarzındaki profesyonellikte incelemek zor olacaktır. En fazla OPP korumasını ölçebilirsiniz tahminen.
S4: Akım korumalı priz ile OCP korumasının açığı kapatılabilir.
C4: Bunu çok görmüyorum ama bu hatayı zamanında bizzat ben yaptım, değinmek istedim o yüzden.
Bunu en basitinden açıklamak gerekirse OCP DC korumasıdır, yani çıkış kanalları ile ilgilidir. Akım korumalı priz ise sistemi şebekedeki dalgalanmalardan içerisindeki varistör aracılığı ile korur yani işi AC taraf iledir, çoğu PSU'nun PCB'sinde de varistör primer tarafta bulunur. Yani hayır akım korumalı priz kullanarak OCP'nin açığını kapatamazsınız.
S5: Japon kapasitörlü değilse alınmaz.
C5: Teapo, Elite gibi kapasitör üreticilerinin kapasitörleri bu devirde Japon olmamasına karşın pişman edecek kapasitörler değillerdir. Kapasitör üreticilerinin farklı kapasitör serileri bulunmaktadır ve takdir edersiniz ki yüksek ünlü kapasitör üreticilerinin de düşük seviye kapasitörleri vardır. Buna bir örnek, Nippon Chemi Con'un KZE serisi. Kalite konusundaki eksileri yaşam süreleri, yanında KY serisi gibi kapasitörlerle desteklediğiniz takdirde sorun çıkarmazlar.
Yine Japon kapasitörlü olmayan ancak yüksek performanslı PSU'lar da markette vardır. Belki tanıdık gelir, Corsair RM serisi. Kapasitörlerin Japon olması artıdır elbet, ancak Teapo ve Elite gibi üreticilerden de kapasitörleri görmeniz takdirinde kafanız rahat olabilir (kapasitör seri olarak alt kademe olmadığı müddetçe).
S6: Modüler ise kalitelidir/Modüler değilse kalitesizdir.
C6: Modülerlik doğrudan kaliteye etki etmez, dolaylı yoldan etki ettiği birtakım unsurlar vardır. Kablo karmaşasını önlemenin yanında, PCB'yi daha havadar kılar, modüler olması için eklenen modular board'da kullanılan ekstra polimer ve elektrolit kapasitörler (kullanılmayabilir de, üreticiye kalmış) çıkış kanallarında ripple değerlerini düşürebilir. Bu da iyi bir şeydir ancak doğrudan burada modülerliği övmek doğru değil, dediğim gibi o kapasitörler kullanılmayabilir de, modüler olmayan bir PSU'da fazladan filtre kapasitörü eklense de karşılanabilir aynı durum.
Şimdilik bu kadar diyelim, kısa bir rehber oldu. Sonraki rehberlerde görüşürüz.
S1: Verimlilik sertifikası olan PSU'lar belli bir kalitenin üzerinde iken sertifikası olmayanlar kalite standartlarının altında kalıyor, bu sertifikayı bir PSU seçerken önemli kılar.
C1: Öncelikle, sertifikası olan bir ünitenin kaliteli/güvenli olması ile kaliteli/güvenli bir ünitenin sertifikalı olması arasındaki farkı anlamalıyız. Ayrıca PSU'larda kalite çoğunlukla sisteme paralel olarak gelişen beklenti üzerine seçilir, kullandığınız üst seviye donanımlara tutup da VX Plus gibi düşük kalibre bir PSU tercih ederseniz orada çuvallarsınız; lakin VX Plus APU veya düşük kalibre sistemler için tercih edilebilecek bütçe dostu bir PSU. Aynı şekilde düşük kalibre sisteme de AX1600i veya Prime TX-1600 gibi piyasanın en iyi PSU'larından birini takarsanız burada sisteme kötü bir şey olmasa da para konusunda boş yatırım olur.
Beklenti mevzusu işin bir tarafında dursun, biz sertifikadan devam edelim. PSU'larda verimlilik çoğu şekilde arttırılabilir. 12V FET'lerini trafoya yakın konumlandırmak bile verimliliği arttırır, hiçbir masraf yapmadan bir tasarım hamlesi ile verimlilik yükseltilebilir. Kullanılan platform da aynı şekilde verimliliğe etki eder. AX1600i eğer bugün RM-X serisinden daha iyi ise, bunu sertifikalarına vs değil tasarımına borçludur. O yüzden verimliliğe ve sertifikaya bir PSU seçerken çok da peygamber sözüymüş gibi dikkat etmenize gerek yok. Yani XPG Pylon gibi bir üniteye sahip olabilecekken tutup da Gold sertifikalı diye WPM Gold Zero'yu tercih etmeyin, XPG Pylon PCB, tasarım ve performans itibari ile WPM Gold Zero'yu sollayan bir ünite.
S2: "X" marka her zaman en iyi PSU'ları üretir.
C2: Bir PSU'nun üreticisi her zaman markası olmayabilir. Bugün TR piyasasında çokça Corsair PSU görmekteyiz, ancak hiçbiri Corsair'ın kendi ürettiği üniteler değil. Üst-orta seviye ünitelerde çoğunlukla CWT, bütçe dostu-giriş seviye üniteler için de genelde HEC, Great Wall gibi üreticiler ile çalışır Corsair. Bir başka örnek olan Cooler Master da Gospower, Delta Electronics gibi üreticiler ile çalışır. Bu liste daha uzatılabilir.
Markaya bakıyorsanız şunu bilin ki, garanti ve ürün desteği harici bir katkısını görmezsiniz çoğunlukla. Çok nadiren bazen Corsair gibi markaların mühendisleri üreticiler ile ortaklaşa çalışıp PSU'nun platformunda modifikasyon yapabiliyor, dolayısı ile kullanılan platform Corsair'a özel oluyor gibi. Bir PSU'nun üreticisini öğrenmek için inceleme bakmanız gerek, veya gözünüz tecrübeli ise platforma ve tasarıma bakarak anlayabilirsiniz. Üreticilerin kendilerine özel birtakım tasarım imzaları oluyor.
S3: Korumalar tam, alınır.
C3: Bu da çok gördüğüm bir başka eksik yargı, bir PSU'da korumaların var olması güzeldir ve olmalıdır da, ancak korumaların optimizasyonları da korumaların varlığı kadar önemlidir. Revize edilmeden önceki Gigabyte P-GM serisi ünitelerin patlama sebepleri arasında yanlış koruma optimizasyonu bulunmaktadır. "Bunu biz nasıl anlayabiliriz" diye soruyorsanız, inceleme bakmalısınız. Kendiniz de test edebilirsiniz ama laboratuvar tarzındaki profesyonellikte incelemek zor olacaktır. En fazla OPP korumasını ölçebilirsiniz tahminen.
S4: Akım korumalı priz ile OCP korumasının açığı kapatılabilir.
C4: Bunu çok görmüyorum ama bu hatayı zamanında bizzat ben yaptım, değinmek istedim o yüzden.
Bunu en basitinden açıklamak gerekirse OCP DC korumasıdır, yani çıkış kanalları ile ilgilidir. Akım korumalı priz ise sistemi şebekedeki dalgalanmalardan içerisindeki varistör aracılığı ile korur yani işi AC taraf iledir, çoğu PSU'nun PCB'sinde de varistör primer tarafta bulunur. Yani hayır akım korumalı priz kullanarak OCP'nin açığını kapatamazsınız.
S5: Japon kapasitörlü değilse alınmaz.
C5: Teapo, Elite gibi kapasitör üreticilerinin kapasitörleri bu devirde Japon olmamasına karşın pişman edecek kapasitörler değillerdir. Kapasitör üreticilerinin farklı kapasitör serileri bulunmaktadır ve takdir edersiniz ki yüksek ünlü kapasitör üreticilerinin de düşük seviye kapasitörleri vardır. Buna bir örnek, Nippon Chemi Con'un KZE serisi. Kalite konusundaki eksileri yaşam süreleri, yanında KY serisi gibi kapasitörlerle desteklediğiniz takdirde sorun çıkarmazlar.
Yine Japon kapasitörlü olmayan ancak yüksek performanslı PSU'lar da markette vardır. Belki tanıdık gelir, Corsair RM serisi. Kapasitörlerin Japon olması artıdır elbet, ancak Teapo ve Elite gibi üreticilerden de kapasitörleri görmeniz takdirinde kafanız rahat olabilir (kapasitör seri olarak alt kademe olmadığı müddetçe).
S6: Modüler ise kalitelidir/Modüler değilse kalitesizdir.
C6: Modülerlik doğrudan kaliteye etki etmez, dolaylı yoldan etki ettiği birtakım unsurlar vardır. Kablo karmaşasını önlemenin yanında, PCB'yi daha havadar kılar, modüler olması için eklenen modular board'da kullanılan ekstra polimer ve elektrolit kapasitörler (kullanılmayabilir de, üreticiye kalmış) çıkış kanallarında ripple değerlerini düşürebilir. Bu da iyi bir şeydir ancak doğrudan burada modülerliği övmek doğru değil, dediğim gibi o kapasitörler kullanılmayabilir de, modüler olmayan bir PSU'da fazladan filtre kapasitörü eklense de karşılanabilir aynı durum.
Şimdilik bu kadar diyelim, kısa bir rehber oldu. Sonraki rehberlerde görüşürüz.
Son düzenleme: