Merhaba. Onur Ayı kavramını başlığa ilgi çekmesi için koydum yoksa saçmalıktan başka bir şey değil. Yani sırf hemcinsinden cinsel çekim duyuyorsun diye 1 ay vermeleri o ayı bu bağlamda özel yapmaları saçmalıktan ibaret. LGBT onur yürüyüşlerinde 6-7-10 civarındaki çocuklarla öpüşen barbar Avrupa mı desem, göğüslerini tamamıyla açan barbar medeniyetsiz Avrupa kadınları mı desem... Bilemedim. Bu konuyu uzatmayacağım saçmalık ve destek görmemesi gereken bir şeydir.
Eşcinselliğe gelelim. Eşcinselliği Freud gelişimsel bozukluk olarak tanımlıyor. Eşcinselliğin sebeplerini bir kalıba oturtamayız. Karışık ve değişik nedenleri bulunmaktadır.
Freud'un psikoseksüel gelişim teorisine göre 3-6 yaş arasındaki çocuk karşı cins ebeveyninden hoşlanıyor hemcinsi olan ebeveynini ise rakip olarak görüyor. Bu dönem sağlıklı bir şekilde ilerletilmezse çocuk hemcins ebeveyn korkusu yaşayıp travma ediniyor ve karşı cins ebeveyninin kimliğini ret ediyor ve tamamıyla hemcinsine bağlanıyor. Yani erkek bir bireyin erkek bir bireyden hoşlanmasının sebebini Freud böyle açıklıyor. Gel gelelim günümüzde bu teorinin uyduğu vakalar olsa da çürütülmüş ve altı boş bir teori olarak psikoloji dünyasında pek kabul görmüyor. Yani 100 vakada belki 3-5 vakaya uyuyordur.
Diğer bir teori ise kişi (erkekten örnek vereceğim) babayla özdeşleşme sorunları yaşıyor. Baskıcı ve duygusal anlamda kör bir babayla büyüyen çocuk babaya bağlanmada ve onun kimliğini kendisiyle özdeşleştirmede sorun yaşıyor. Buna karşın anne sevgi besliyor, hatta aşırı dominant bir kontrol uyguluyor. Sonuç itibariyle çocuk annesinin kimliğini kendisiyle özdeşleştiriyor. Anne maskülen -erkek- bireylerle cinsel birliktelik kuruyor. Bu durumda çocuk annenin kimliğini kendisiyle özdeşleştirdiği için maskülen tiplerden hoşlanıyor.
Diğer bir sebep çocukluk travmaları. Buna taciz-tecavüz örnek verilebilir. Bir birey düşünün. Baba baskıcı bir şekilde iletişim halinde olarak psikolojik tacizde bulunuyor. Çocuk 6-7 yaşında karşı cins tarafından taciz ediliyor. Çocuğun beyni eşleme yapıyor. Sadece bu bağlamda değil hayatta bir şeyler öğrenirken de misal yabancı dil, beyin yine eşleme yapar. Bu senaryoda çocuğun beyni bana süreklilik içinde zarar veriyorlar. Bunların ortak noktası kadın/erkek olmaları. Çocuk o cinsiyetten uzak kalıyor ve ya homoseksüel biri ya da biseksüel biri oluyor.
Bunlar benim bildiklerim. Kaynak soracak olursanız eşcinsel biriyle röportaj yaptım. İkinci söylediğim ile üçüncü söylediğim onun mentalini tarif ediyordu.
Eşcinsellik normal değildir. Ne kadar Avrupai bir yaklaşımla normalleştirmeye çalışsanız da değil. Biri eşcinselse ya harbiden istediği için yani bazıları vardır istediği içindir bu yürüyüşlerden falan belli. Diğer bir ihtimal ise çocukluğa inen psiko-gelişimsel sorunlardan kaynaklanıyor.
Eşcinsellik tedavi edilebilir. Ama nasıl? Hormon tedavisi ile falan değil. İkinci Bruce Reimer vakası yaşanmasını istemeyiz. Eşcinsellik direkt olarak tedavi edilebilen bir şey de değildir. Şöyle açıklayayım Erdoğan'ın faiz sebep enflasyon sonuç diye bir lafı var ya. Onun gibi.
Travma sebep homoseksüellik sonuç diyorum ben de. Eşcinsel dönüşüm tedavilerinde odaklanılan yer o travmalar. Eşcinsellik değil. O travmalar çözülüp kişi sağlıklı bir mentala ulaştırılırsa normal cinsel çekimleri olabilir. Olabilir diyorum çünkü psikoloji bu. Yani Parol içtim başımın ağrısı kesildi. Psikiyatriste gittim terapiste gittim hetero oldum gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Zaman isteyen bir süreç olabilir. Freud da eşcinsel bireylerdeki zayıf heteroseksüel köklerin tekrardan filizlendirilmesinin bazı kişilerde olanaklı olduğunu ama kesin bir şey olduğunu söylemiyor. Bazı bireylerde ise heteroseksüel kökleri tamamen ölmüş olabilir diye de ekliyor.
Eşcinsel biri desteklenmeli mi arkasında olunmalı mı?
Cevap: Bir birey sırf eşcinsel diye desteklenmemeli. Çok saçma. Eşcinsellik bir avantaj veya dezavantaj değildir -toplumsal baskı ve görüşler açısından dezavantaj diyebiliriz. Bir birey insan olduğu için desteklenebilir ama. Eşcinsel biridir. Kendisini o saçma sapan yürüyüşlerdeki gibi eşcinsel kimliğinden öte ahlakı, kişiliği ile yetenek ve yetkinlikleri ile tanımlıyorsa ve buna ek olarak bu kişi sırf heteroseksüel hisleri olmadığı için toplumsal anlamda sorunlar yaşıyorsa veya toplumsal olmayıp kendi içinde bireysel anlamda kimlik karmaşası yaşıyorsa artı olarak majör depresif bozukluk belirtileri gösteriyorsa bu kişiyi desteklemeli ve topluma kazandırmaya çalışmalıyız. Her insan iyi davranılmayı hak etmiyor. Ama yukarıda nitelediğim profilde normal bir insan iyi davranılmayı hak ediyor. Depresyonu dibine kadar yaşayan biri olarak kimsenin depresyona girmesini istemem. Hele de toplumda kendisini yalnız gören kişilerin... Çok zor...
KESİNLİKE BÖYLE DÜŞÜNMELİSİNİZ DİYE BİR ŞEY DEMİYORUM. BU KONUDA BAKIN BEN BÖYLE DÜŞÜNÜYORUM. SİZ KATILMASANIZ BİLE FARKLI BİR GÖRÜŞ EDİNMİŞ OLURSUNUZ AMACIYLA BU KONUYU AÇTIM.
Önemi yok ama kendimi biseksüel olarak tanımlıyorum.
Eşcinselliğe gelelim. Eşcinselliği Freud gelişimsel bozukluk olarak tanımlıyor. Eşcinselliğin sebeplerini bir kalıba oturtamayız. Karışık ve değişik nedenleri bulunmaktadır.
Freud'un psikoseksüel gelişim teorisine göre 3-6 yaş arasındaki çocuk karşı cins ebeveyninden hoşlanıyor hemcinsi olan ebeveynini ise rakip olarak görüyor. Bu dönem sağlıklı bir şekilde ilerletilmezse çocuk hemcins ebeveyn korkusu yaşayıp travma ediniyor ve karşı cins ebeveyninin kimliğini ret ediyor ve tamamıyla hemcinsine bağlanıyor. Yani erkek bir bireyin erkek bir bireyden hoşlanmasının sebebini Freud böyle açıklıyor. Gel gelelim günümüzde bu teorinin uyduğu vakalar olsa da çürütülmüş ve altı boş bir teori olarak psikoloji dünyasında pek kabul görmüyor. Yani 100 vakada belki 3-5 vakaya uyuyordur.
Diğer bir teori ise kişi (erkekten örnek vereceğim) babayla özdeşleşme sorunları yaşıyor. Baskıcı ve duygusal anlamda kör bir babayla büyüyen çocuk babaya bağlanmada ve onun kimliğini kendisiyle özdeşleştirmede sorun yaşıyor. Buna karşın anne sevgi besliyor, hatta aşırı dominant bir kontrol uyguluyor. Sonuç itibariyle çocuk annesinin kimliğini kendisiyle özdeşleştiriyor. Anne maskülen -erkek- bireylerle cinsel birliktelik kuruyor. Bu durumda çocuk annenin kimliğini kendisiyle özdeşleştirdiği için maskülen tiplerden hoşlanıyor.
Diğer bir sebep çocukluk travmaları. Buna taciz-tecavüz örnek verilebilir. Bir birey düşünün. Baba baskıcı bir şekilde iletişim halinde olarak psikolojik tacizde bulunuyor. Çocuk 6-7 yaşında karşı cins tarafından taciz ediliyor. Çocuğun beyni eşleme yapıyor. Sadece bu bağlamda değil hayatta bir şeyler öğrenirken de misal yabancı dil, beyin yine eşleme yapar. Bu senaryoda çocuğun beyni bana süreklilik içinde zarar veriyorlar. Bunların ortak noktası kadın/erkek olmaları. Çocuk o cinsiyetten uzak kalıyor ve ya homoseksüel biri ya da biseksüel biri oluyor.
Bunlar benim bildiklerim. Kaynak soracak olursanız eşcinsel biriyle röportaj yaptım. İkinci söylediğim ile üçüncü söylediğim onun mentalini tarif ediyordu.
Eşcinsellik normal değildir. Ne kadar Avrupai bir yaklaşımla normalleştirmeye çalışsanız da değil. Biri eşcinselse ya harbiden istediği için yani bazıları vardır istediği içindir bu yürüyüşlerden falan belli. Diğer bir ihtimal ise çocukluğa inen psiko-gelişimsel sorunlardan kaynaklanıyor.
Eşcinsellik tedavi edilebilir. Ama nasıl? Hormon tedavisi ile falan değil. İkinci Bruce Reimer vakası yaşanmasını istemeyiz. Eşcinsellik direkt olarak tedavi edilebilen bir şey de değildir. Şöyle açıklayayım Erdoğan'ın faiz sebep enflasyon sonuç diye bir lafı var ya. Onun gibi.
Travma sebep homoseksüellik sonuç diyorum ben de. Eşcinsel dönüşüm tedavilerinde odaklanılan yer o travmalar. Eşcinsellik değil. O travmalar çözülüp kişi sağlıklı bir mentala ulaştırılırsa normal cinsel çekimleri olabilir. Olabilir diyorum çünkü psikoloji bu. Yani Parol içtim başımın ağrısı kesildi. Psikiyatriste gittim terapiste gittim hetero oldum gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Zaman isteyen bir süreç olabilir. Freud da eşcinsel bireylerdeki zayıf heteroseksüel köklerin tekrardan filizlendirilmesinin bazı kişilerde olanaklı olduğunu ama kesin bir şey olduğunu söylemiyor. Bazı bireylerde ise heteroseksüel kökleri tamamen ölmüş olabilir diye de ekliyor. Eşcinsel biri desteklenmeli mi arkasında olunmalı mı?
Cevap: Bir birey sırf eşcinsel diye desteklenmemeli. Çok saçma. Eşcinsellik bir avantaj veya dezavantaj değildir -toplumsal baskı ve görüşler açısından dezavantaj diyebiliriz. Bir birey insan olduğu için desteklenebilir ama. Eşcinsel biridir. Kendisini o saçma sapan yürüyüşlerdeki gibi eşcinsel kimliğinden öte ahlakı, kişiliği ile yetenek ve yetkinlikleri ile tanımlıyorsa ve buna ek olarak bu kişi sırf heteroseksüel hisleri olmadığı için toplumsal anlamda sorunlar yaşıyorsa veya toplumsal olmayıp kendi içinde bireysel anlamda kimlik karmaşası yaşıyorsa artı olarak majör depresif bozukluk belirtileri gösteriyorsa bu kişiyi desteklemeli ve topluma kazandırmaya çalışmalıyız. Her insan iyi davranılmayı hak etmiyor. Ama yukarıda nitelediğim profilde normal bir insan iyi davranılmayı hak ediyor. Depresyonu dibine kadar yaşayan biri olarak kimsenin depresyona girmesini istemem. Hele de toplumda kendisini yalnız gören kişilerin... Çok zor...
KESİNLİKE BÖYLE DÜŞÜNMELİSİNİZ DİYE BİR ŞEY DEMİYORUM. BU KONUDA BAKIN BEN BÖYLE DÜŞÜNÜYORUM. SİZ KATILMASANIZ BİLE FARKLI BİR GÖRÜŞ EDİNMİŞ OLURSUNUZ AMACIYLA BU KONUYU AÇTIM.
Önemi yok ama kendimi biseksüel olarak tanımlıyorum.
