Dünyanın en çok uçak düşüren pilotu (352 uçak) Erich Hartmann'a sorulan bir soruda ''Dünyanın en iyi pilotu olmak nasıl bir duygu?'' diye sorulmuş Erich Hartmann ise ''Dünyanın en çok uçak düşüren pilotu ben olabilirim ama Dünyanın en iyi pilotu Manfred von Richthofen'dır'' demiştir. Richthofen sadece 25 yıllık ömründe 80 tane uçak düşürmeyi başarmıştır. Fransa'da Le petit rouge (Küçük Kızıl) veya Diable Rouge (Kızıl Şeytan), Birleşik Krallık'ta Red Knight (Kızıl Şövalye) veya Red Baron (Kızıl Baron) diye anılmıştır. Hatta Kendisinin League of Legends oyununa konu olmuştur Peki Richthofen kimdir?
Richthofen 1892 yılında dünya'ya gelmiştir. 1903 yılında 11 yaşında askeri okula girip eğitimini tamamlayıp mızrak kullanan süvari birliklerine girmeyi başarmıştır. Ancak 1900'lü yıllarda süvariler eski önemlerini yitirdiği için süvari birlikleri dağıtılmıştır. Bunun üzerine Richthofen Alman imparatorluğu Hava kuvvetleri Luftsreitkrafte'ye başvurmuş ve kabul edilmiştir.
Luftsreitkrafte'de ilk yıllarında keşif uçuşları yapmıştır. Daha sonra ünlü taktisyen Oswald Boelcke ile tanışmış ve Boelcke'nin yardımlarıyla kendini uçaklar konusunda geliştirmiştir. İlk uçuş deneyimleri kötü olmuştur. Ancak o buna yılmayıp her ne kadar üslerinin izni olmasada kötü havalarda uçuşlara çıkmıştır. Hatta kaza bile yapmıştır. Sürekli uçak değişen Richthofen en çok sevdiği Fokker Dr.1 uçağı ile tanıştıktan sonra 1 gün canı sıkıldığı için bu uçağı kırmızıya boyamıştır. İşte Kızıl Baron Lakabını buradan almıştır.
Fokker Dr. 1 uçağı:
Mantıklı düşünürsek uçağınızı kırmızıya boyarsanız uçağınızın renginden düşmanınız sizi tanıyabilir. İşte Richthofen'ın istediğiyde tamda buydu. Düşmanı onun uçağını görünce ister istemez düşmanının üzerinde baskı kuracaktı. Şimdi diyebilirsiniz ki niye üzerinde baskı oluşsun ki Richthofen o zaman çok korkulan bir pilot'tu bazı kaynaklara göre Richthofen'ı gören bazı pilotlara ondan korkup savaşmaktan kaçmıştır.
Richthofen düşmanlarının aksine uçaklarla göğüs göğüse çarpışmak yerine Kendi belirlediği taktiklerle düşmanlarını ters köşeye düşürerek zor durumda bırakıp işini bitirirdi ama Karşılaştığı uçaklarla direk savaşmak yerine onları düelloya davet eder sonra düşmanının üstesinden gelirdi. Bu Richthofen'ın düşmanlarının üzerinde 2 etki bırakırdı biri Onu direk pusuya düşürmek yerine onu düelloya davet etmesi düşmanları tarafından saygıyla yaklaşılmasına sebep olmuş. Diğeri ise Düşmanlarını böyle cesurca adil bir düelloya çağırıp onları altetemesiyse düşmanları üzerine korku salardı. Ritchthofen hem Sevilip saygı duyulup hem korkulan bir pilot'tur.
16. uçağını düşürdükten sonra En büyük Prusya nişanı Pour Le merite nişanını kazanmıştır.
Ve bu başarısından sonra kendi uçak birliği Jasta 11'in başına geçirilmiştir. Buradaki pilotları kendi taktikleriyle eğitmiştir. Askerleri Komutanları Richthofen'dan özenerek kendi uçaklarınıda kırmızıya boyamıştır.
Birçok başarıdan sonra ekibi iyice büyümüştür. Askerleri Richthofen'a çok saygı duyardı ve O da askerlerini eğitirken öncelik olarak ''eğer uçakta varsa gözcüleri ilk indirmelisiniz.'' demiştir.
1917 yılında yaralanmıştır. Ardından hemen hızlıca savaşa dönmüştür ve Kendi otobiyografisini yazmıştır. Üsleri eğer o ölürse halk moral kaybeder diye görevini bırakmasını söylemiştir. Ancak o ''Bir asker savaş alanınında olmalı.'' cevabını vermiştir. Üstelik yaralanması sayesinde Almanya'da iyice popülaritesi artmıştır.
Tam 80 uçak düşürdükten sonra 81. avını ararken ölmüştür. Ancak ölüm sebebi hala belli değildir. Ölümü ile ilgili 2 ihtimal vardır. Richtofen alçak irtifada uçarken uçaığını Kanadalı pilot Roy Brown'mu, yoksa yerden havaya ateş açan ve uçağı düşürdüğü daha muhtemel er William John Evans'mı düşürmüştür orası halen belli değildir.
Richthofen ağır yaralı iken bile uçağını yere indirip öyle ölmüştür.
Yazım bu kadardı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Richthofen 1892 yılında dünya'ya gelmiştir. 1903 yılında 11 yaşında askeri okula girip eğitimini tamamlayıp mızrak kullanan süvari birliklerine girmeyi başarmıştır. Ancak 1900'lü yıllarda süvariler eski önemlerini yitirdiği için süvari birlikleri dağıtılmıştır. Bunun üzerine Richthofen Alman imparatorluğu Hava kuvvetleri Luftsreitkrafte'ye başvurmuş ve kabul edilmiştir.
Luftsreitkrafte'de ilk yıllarında keşif uçuşları yapmıştır. Daha sonra ünlü taktisyen Oswald Boelcke ile tanışmış ve Boelcke'nin yardımlarıyla kendini uçaklar konusunda geliştirmiştir. İlk uçuş deneyimleri kötü olmuştur. Ancak o buna yılmayıp her ne kadar üslerinin izni olmasada kötü havalarda uçuşlara çıkmıştır. Hatta kaza bile yapmıştır. Sürekli uçak değişen Richthofen en çok sevdiği Fokker Dr.1 uçağı ile tanıştıktan sonra 1 gün canı sıkıldığı için bu uçağı kırmızıya boyamıştır. İşte Kızıl Baron Lakabını buradan almıştır.
Fokker Dr. 1 uçağı:



Mantıklı düşünürsek uçağınızı kırmızıya boyarsanız uçağınızın renginden düşmanınız sizi tanıyabilir. İşte Richthofen'ın istediğiyde tamda buydu. Düşmanı onun uçağını görünce ister istemez düşmanının üzerinde baskı kuracaktı. Şimdi diyebilirsiniz ki niye üzerinde baskı oluşsun ki Richthofen o zaman çok korkulan bir pilot'tu bazı kaynaklara göre Richthofen'ı gören bazı pilotlara ondan korkup savaşmaktan kaçmıştır.
Richthofen düşmanlarının aksine uçaklarla göğüs göğüse çarpışmak yerine Kendi belirlediği taktiklerle düşmanlarını ters köşeye düşürerek zor durumda bırakıp işini bitirirdi ama Karşılaştığı uçaklarla direk savaşmak yerine onları düelloya davet eder sonra düşmanının üstesinden gelirdi. Bu Richthofen'ın düşmanlarının üzerinde 2 etki bırakırdı biri Onu direk pusuya düşürmek yerine onu düelloya davet etmesi düşmanları tarafından saygıyla yaklaşılmasına sebep olmuş. Diğeri ise Düşmanlarını böyle cesurca adil bir düelloya çağırıp onları altetemesiyse düşmanları üzerine korku salardı. Ritchthofen hem Sevilip saygı duyulup hem korkulan bir pilot'tur.
16. uçağını düşürdükten sonra En büyük Prusya nişanı Pour Le merite nişanını kazanmıştır.

Ve bu başarısından sonra kendi uçak birliği Jasta 11'in başına geçirilmiştir. Buradaki pilotları kendi taktikleriyle eğitmiştir. Askerleri Komutanları Richthofen'dan özenerek kendi uçaklarınıda kırmızıya boyamıştır.

Birçok başarıdan sonra ekibi iyice büyümüştür. Askerleri Richthofen'a çok saygı duyardı ve O da askerlerini eğitirken öncelik olarak ''eğer uçakta varsa gözcüleri ilk indirmelisiniz.'' demiştir.
1917 yılında yaralanmıştır. Ardından hemen hızlıca savaşa dönmüştür ve Kendi otobiyografisini yazmıştır. Üsleri eğer o ölürse halk moral kaybeder diye görevini bırakmasını söylemiştir. Ancak o ''Bir asker savaş alanınında olmalı.'' cevabını vermiştir. Üstelik yaralanması sayesinde Almanya'da iyice popülaritesi artmıştır.

Tam 80 uçak düşürdükten sonra 81. avını ararken ölmüştür. Ancak ölüm sebebi hala belli değildir. Ölümü ile ilgili 2 ihtimal vardır. Richtofen alçak irtifada uçarken uçaığını Kanadalı pilot Roy Brown'mu, yoksa yerden havaya ateş açan ve uçağı düşürdüğü daha muhtemel er William John Evans'mı düşürmüştür orası halen belli değildir.
Richthofen ağır yaralı iken bile uçağını yere indirip öyle ölmüştür.

Yazım bu kadardı okuduğunuz için teşekkür ederim.